'Sevgilimden Son Mektup''.....

İşte; uzun uzun yazmama, üzerinde düşünmeme neden olmuş bir kitap tanıtımı ile yine bloğumdayım. Dışarıda kasvetli bir kasım günü var. Benim içimdeki duygular ise coşmuş, dalgalanmış, fırtınalı deniz misali, tam anlamıyla içim içime sığmıyor.... Herşeyi uzun uzun anlatmak, kitabı sizinle paylaşmak istiyorsam da, bunu yapmamak için kendimi frenleyeceğimden emin olabilirsiniz.

Birkaç sade kelime ile sınırlandırılamayacak kadar beni etkileyen, hemen bilgisayarımın başına koşup, içimdeki duyguları bloğumda paylaşmaya iten kitabın adına gelince; ''Sevgilimden Son Mektup''...

Öncelikle kitabın yazarını nasıl keşfetmiş olduğumdan bahsetmek yerinde olacak diye düşünüyorum. Jojo Moyes'in ilk kitabı, ''Senden önce Ben'', yaklaşık 6 ay önce, kafamı dağıtmak, o sıralar etrafımı kaplamış olan karanlık düşünceleri uzaklaştırmak için aldığım, kapağı sevimli, hemen okunup sonrasında hatırlanmayacak ayrıntılar içerdiği önyargısına neden olan bir kitaptı ilk bakışta. Kitap, o kadar hızlı akıp gitti ki; yaşattığı duygulardan çıkmakta çok zorlanmıştım. Özellikle son bölümlerde, ağlamak, düşünmek, karar vermek ve tekrar ağlamak çıkmazında kendimi tekrarlarken; çevremde beni gören birilerinin olmadığını bilmek beni rahatlatıyordu. Onun sayesinde kitabın arkasında bahsettiğinin aksine mucizelere inanmaya başlamadım, dünyanın ve zamanın durduğuna, aşkın her koşulda var olabileceğine de inanmadım aslında. Ancak tüm bunlardan farklı olarak, engellerle yaşamanın, eksiklikle savaşmanın, kendini tepelerdeyken, herşeye sahipken hiçbirşeye dönüşen o herşeyin farkındalığını anladım. Yeni başlangıçlar için her zaman fırsat olduğunu, hayallerini senin bile bazen bilemeyebileceği fikrine inanmaya başladım. İçimdeki duygular o kadar karmakarışık olmuştu ki; kitabın küçüklüğümüzdeki masallar gibi bitmesini istedim. Gerçek olmayacağını, olamayacağını bilmeme rağmen; kendimi yeniden çocuksu bir kandırmacanın içinde bulabilmeyi umut ettim. Olmadı. Ne yazık ki olmadı, ama öte yandan elimde kalan duygular, beynimin içinde dönen sorularla ben ''Senden Önce Ben'' kitabından gerçekten tat aldım.

Daha sonra bu kadar etkilendiğim bir yazarı araştırmaya başladım. Jojo Moyes.... İngiltere'de 1969 yılında doğan gazeteci ve yazar olarak karşıma çıkan, sarışın sevimli kadın Londra Üniversitesi mezunuydu ve özellikle duygulara yönlenmiş, romantizm ve aşk kokan kitaplar yazmayı tercih ediyordu. Bunları internetten karıştırırken yazarın 2004 ve 2011 yıllarında ait iki ödülü olduğunu öğrendim. Romantik aşk romanlarının onun işi olduğu belirtiliyordu ki; bence ''Senden Önce Ben'' i sadece aşk romanı olarak görmek haksızlık olur.

Kısa bir yazar araştırması sanırım beni o günlerde tatmin etmişti. Ancak elimdeki en önemli bilgi, yazarın 2011 yılındaki ödülünü almasını sağlayan romanını öğrenmiş olmamdı. Ülkemizde kitabın ne Türkçe ne de İngilizcesi olmadığını görmek beni biraz üzse de, sonrasında araya giren farklı romanlarla tam 6 ay, böylece geçip gitti. Bugün ''Sevgilimden Son Mektup'' u bitirmiş olup; hala üzerimden etkisini atamamış olmam, tüm gün içimdeki kıpırtı, gözlerimde ağlamakla mutluluk arası ışıklarla dolaşmama neden oldu. Öyle ki; kitabı bitirdiğimi, müthiş etkilendiğimi söylediğimde, gözlerimdeki pırıltıların herkes tarafından fark edildiğinin ayrımında bile değildim.

Gerçek hisler, sade bir dille verildiğinde anlamsız gelir, etkileyiciliğini yitirir kimi zaman ve karşındakine o anki hisleri aktarmakta yetersiz kalır. İşte bu gerçek hisler, ne zamanki benzersiz bir kurguyla birleşir; işte o zaman etkileyiciliğini kazanmış olur benim kanaatimce. Sade anlatımlar, basit cümleler, hepimizin bildiği heyecanlar, hepimizin hissettiği tıkanıklıklar, gün gelir; maharetli bir yazarın elinde değerli bir hazineye dönüşüverir de şaşırıp kalırız.. İşte kitapta tam da bunlar geliyor insanın başına... Basit bir aşk romanı diye eline aldığın kitap, seni kendi duygu seline öyle bir alıyor ki; kapılıp gittiğin diyarlarda bu dünyanın gerçekliğinden uzaklaştığını, kendi maddesel bedenini, kitabın son sayfasına geldiğinde, gözlerinden dökülen yaşların, dudaklarındaki tebessümün hatırlatması gerekiyor sakince. Senin bu dünyayla kopuşun o kadar derin ve bir o kadar da gerçek oluyor yazarın cümlelerinde, hikayenin akıcılığında.

Kitabın arkasında 'Size aşk cümleleri yazdıracak roman...' 'Modern ancak tüm zamanları aşan bir kitap. Ölümsüz bir aşka sımsıkı tutunanların hikayesi...'  şeklinde verilmiş övgüler. Bence kesinlikle yetersiz ve kitabın lezzetini hissettirmekte başarısız düz olmuş. Bu kısaca belirtilen cümlelerden çok daha fazlasını kesinlikle hakkediyor 'Sevgilimden Son Mektup'..

Kısaca konuya bakacak olursak;
1960'ların İngiltere'sinde zengin kocasının serveti ile lüks bir hayat yaşayan güzel, cazibeli, terbiyeli bir sosyete bayanımız var. Tesadüfen tanıştığı yakışıklı, açık sözlü, kendinden emin acar bir savaş muhabiri ile tanışır, ilk kez aşkı, tutkuyu tadar.... Sonrası kitapta zaten var, hem de tüm gizemi ve o kelimelerin birbirine ne kadar yakıştığına inanamadığınız mektuplar eşliğinde... Bu çiftimize ne oluyor? Mutlu son mu, entrikalarla dolu, fırtınalı bir aşk mı? Bence ikisi de yetersiz kalıyor aralarındaki ilişkiyi anlatmaya.
2003'de yine İngiltere'de ünlü bir gazetede yazar olan, genç bir bayan var. Yaşadığı umutsuz ilişki için savaşan, neyin doğru olduğuna ilişkin zaman zaman hataya düşen. Amacı gazetecilikte zirveye koşmak olan modern dünyaya ait olarak çizilmiş bir karakter o 1960'ların hanımefendisinden farklı olarak...
Gazetenin tozlu arşivinin yeniden düzenlenmesinin planlanması ile ortaya çıkan ilginç bir aşk mektubu... Kızımızın tam da ihtiyacı olan malzemeyi ona verdi mi dersiniz? Eh açıkçası vermemiş olsa bu kadar yazmama sebep olmazdı değil mi?

Ben çok beğendim. Okudum okudum, düşündüm.... Okudum okudum, hayal ettim.... Ve okudum okudum, mutlu oldum...


''Bazen zamanlama ne yazık ki yanlış olur.''

''Kırık kalpler, gençliğin tekelinde değildir.''

''Keşke'nin çok tehlikeli bir oyun olduğunu uzun zaman önce öğrendim....''


Son bir hatırlatma; yukarıda kitaptan alınmış sözleri, kuru kuru okumak tadsız, anlamsız oluyor. Romanın kurgusu ile okuyunca anlam bulan cümleler ve anlatımlarla karşı karşıya olacaksın. Kitabı okuduğunda yukarıdaki cümlelerin, ne kadar da yerinde, ne kadar da doğru kullanıldığını, seni aslında ne kadar etkileyebileceğine hayretle şahit olacaksın...

Şimdiden iyi okumalar.... Mutlu hayaller...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Radyasyon onkolojisi uzmanlığı mı istiyorsun????

1700'lü yıllar Londra'sından bildiriyorum...

Hollanda'da doktor olmak....