Tıbbi gerilim romanı yazan bir doktor:Tess Gerritsen
Bayram tatili için kitap arayışımda keşfettim ''Tess Gerritsen''i... Aslında bugüne kadar hiçbir kitabını okumamış olmamın ne kadar büyük bir talihsizlik olduğunu kitaplarını okumaya başladığımda farkettim. Öncellikle yazarımızın hayat hikayesinden başlamak gerekiyor bence;
^^Tess Gerritsen, Stanford Üniversitesi'nde antropoloji konusunda lisans yaptı, Kaliforniya Üniversitesi’nden de tıp diploması aldı. Stajını Hawaii’de tamamladıktan sonra, doğum iznine ayrıldığı sırada ilk romanı Geceyarısından Sonra Gelen Telefon'u yazdı. Romantik gerilim olarak tanımlanan bu kitabı aynı türde sekiz roman daha izledi. New York Timesın en çok satan kitap olarak tanıttığı Hasat ile tıbbî gerilim romanları yazmaya başladı. Ondan sonra yazdığı her tıbbî gerilim romanı da çok satanlar listesinin müdavimleri arasında yerini aldı.^^ şeklinde tanımlanıyor wikipediada..
Ahmet Ümit ile başlayan polisiye-gerilim türü yazılara eklenmiş farklı öğelere olan merakım Tess ile farklı bir boyuta taşınmış oldu.. Ahmet Ümit'in içinde İstanbul'u ve özellikle İstanbul tarihini, sokaklarını barındıran polisiye romanlarının verdiği tadı bir yana bırakacak olursak; Tess Gerritsen'in tıbbi gerilim romanlarının heyecanı, olayların akışı, barındırdığı romantik öğeler açısından da tatmin ediciliği onu polisiye roman konusunda yüksek mevkiye taşımış oluyor.
Özellikle bu tarz romanları okumayı tercih edenler ya da rutinlerinin dışına çıkmak isteyen meraklı okurlar için farklı bir tecrübe olacağı kanaatindeyim.
Tatile çıkmadan önce kitap piyasası araştırmalarım sırasında ilk olarak 'Buz gibi soğuk' isimli kitabı ile karşılaştım. Kitap hakkında araştırma yaparken yazarın diğer kitaplarını incelemeye ve yapılan yorumları okumaya devam ettim. İlk ilgimi çeken romanı 'Masumiyetin için savaş' oldu. Hemen alıp okumaya başladım... Kitabın dili, olayların kurgulanışı, mekan tasvirleri gerçekten beni içine çekmeyi başardı. Ancak kitabı okumaya devam ederken; sonu ile ilgili bazı tedirginliklerim de oluşmaya başlamıştı. Bana göre özellikle polisiye-gerilim türü kitaplarda yazarın olayların gidişini katilin psikolojisi ile bağlayabilmesi ve bu bağlamda olay örgüsünü düzgün kurması çok önemlidir. Çünkü okurken çok keyif aldığınız bir roman şifrelerin çözülmesi ile birlikte sizi büyük bir hayal kırıklığı ile başabaşa bırakabilmektedir. Fikrimce bunun en güzel örneği olarak Ahmet Ümit'in son kitabı 'Sultan'ı öldürmek' verilebilir.. Bu açıdan değerlendirdiğimde yazarın olayları sonuçla bağlayış şekli de kesinlikle bütünle uyum içerisindeydi.
Bunun üzerine aldığım tadı devam ettirmek için hemen başka bir kitabını daha keşfe çıktım.. Bu kitabı da 'Asla arkana bakma' oldu. Bir solukta ilerleyen bu kitabı da gerçekten başarılı olan yazarı takdir etmemek mümkün değil. Bu romanında Amerika-Vietnam savaşının farklı bir yüzü, Bankok ve çevresinin yaşam koşulları, savaştan 20 yıl sonra bile devam eden etkiler gerçekten güzel alınmış. Okurken heyecanlandıran, sorgulatan ve sorgulayan bir kitap...
Sonuç olarak hem bir hekim olarak verdiği emeği, hem de sevdiği uğraştaki başarısı kesinlikle takdiri hakediyor. Hepimizin mesleğimiz dışında uğraşmak istediğimiz, çoğu kez hobi olarak kalmaya mahkum görünen zevkleri var. Ancak bu zevkleri, uğraşları Tess Gerritsen kadar başarılı bir sonla buluşturma yeteneği konusunda eksikliklerimiz olduğunu düşünüyorum. Yazar beni bu açıdan da çok etkiledi. Okumaya ve okudukça da paylaşmaya devam edeceğim.
^^Tess Gerritsen, Stanford Üniversitesi'nde antropoloji konusunda lisans yaptı, Kaliforniya Üniversitesi’nden de tıp diploması aldı. Stajını Hawaii’de tamamladıktan sonra, doğum iznine ayrıldığı sırada ilk romanı Geceyarısından Sonra Gelen Telefon'u yazdı. Romantik gerilim olarak tanımlanan bu kitabı aynı türde sekiz roman daha izledi. New York Timesın en çok satan kitap olarak tanıttığı Hasat ile tıbbî gerilim romanları yazmaya başladı. Ondan sonra yazdığı her tıbbî gerilim romanı da çok satanlar listesinin müdavimleri arasında yerini aldı.^^ şeklinde tanımlanıyor wikipediada..
Ahmet Ümit ile başlayan polisiye-gerilim türü yazılara eklenmiş farklı öğelere olan merakım Tess ile farklı bir boyuta taşınmış oldu.. Ahmet Ümit'in içinde İstanbul'u ve özellikle İstanbul tarihini, sokaklarını barındıran polisiye romanlarının verdiği tadı bir yana bırakacak olursak; Tess Gerritsen'in tıbbi gerilim romanlarının heyecanı, olayların akışı, barındırdığı romantik öğeler açısından da tatmin ediciliği onu polisiye roman konusunda yüksek mevkiye taşımış oluyor.
Özellikle bu tarz romanları okumayı tercih edenler ya da rutinlerinin dışına çıkmak isteyen meraklı okurlar için farklı bir tecrübe olacağı kanaatindeyim.
Tatile çıkmadan önce kitap piyasası araştırmalarım sırasında ilk olarak 'Buz gibi soğuk' isimli kitabı ile karşılaştım. Kitap hakkında araştırma yaparken yazarın diğer kitaplarını incelemeye ve yapılan yorumları okumaya devam ettim. İlk ilgimi çeken romanı 'Masumiyetin için savaş' oldu. Hemen alıp okumaya başladım... Kitabın dili, olayların kurgulanışı, mekan tasvirleri gerçekten beni içine çekmeyi başardı. Ancak kitabı okumaya devam ederken; sonu ile ilgili bazı tedirginliklerim de oluşmaya başlamıştı. Bana göre özellikle polisiye-gerilim türü kitaplarda yazarın olayların gidişini katilin psikolojisi ile bağlayabilmesi ve bu bağlamda olay örgüsünü düzgün kurması çok önemlidir. Çünkü okurken çok keyif aldığınız bir roman şifrelerin çözülmesi ile birlikte sizi büyük bir hayal kırıklığı ile başabaşa bırakabilmektedir. Fikrimce bunun en güzel örneği olarak Ahmet Ümit'in son kitabı 'Sultan'ı öldürmek' verilebilir.. Bu açıdan değerlendirdiğimde yazarın olayları sonuçla bağlayış şekli de kesinlikle bütünle uyum içerisindeydi.
Bunun üzerine aldığım tadı devam ettirmek için hemen başka bir kitabını daha keşfe çıktım.. Bu kitabı da 'Asla arkana bakma' oldu. Bir solukta ilerleyen bu kitabı da gerçekten başarılı olan yazarı takdir etmemek mümkün değil. Bu romanında Amerika-Vietnam savaşının farklı bir yüzü, Bankok ve çevresinin yaşam koşulları, savaştan 20 yıl sonra bile devam eden etkiler gerçekten güzel alınmış. Okurken heyecanlandıran, sorgulatan ve sorgulayan bir kitap...
Sonuç olarak hem bir hekim olarak verdiği emeği, hem de sevdiği uğraştaki başarısı kesinlikle takdiri hakediyor. Hepimizin mesleğimiz dışında uğraşmak istediğimiz, çoğu kez hobi olarak kalmaya mahkum görünen zevkleri var. Ancak bu zevkleri, uğraşları Tess Gerritsen kadar başarılı bir sonla buluşturma yeteneği konusunda eksikliklerimiz olduğunu düşünüyorum. Yazar beni bu açıdan da çok etkiledi. Okumaya ve okudukça da paylaşmaya devam edeceğim.
Yorumlar
Yorum Gönder